Hayat bir oyuna benziyor, biz hep başkalarının hikayelerinde figüranlık yapıyoruz ve kendi hikayemizde başrolü oynuyoruz. O boş laflar rüzgar gibi geçip gidiyor, bazıları umursuyor, bazıları unutuyor. Hayat böyle işte, sen başkalarının dedikodusunu yaparken, başkaları da senin hakkında konuşuyor. Neden bu kadar takılmalı? Ağız başkalarının üzerinde, ama kalp kendi göğsünde. Dedikodularla uğraşmaktansa, kendi muhteşemliğini yaşamak daha iyidir. İnsan, dedikoduları umursamayı öğrenmeli; doğruyu görebilmek gerçek akıllılık, gerçek olgunluktur. Kendi yolunda yürü, dedikodular manzaraya dönüşsün. M
View Original